Pts. Tem 21st, 2025

Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın kıdemli hukuk danışmanlarından biri, Danimarka’da uygulanan ve kamuoyunda “Getto Yasası” olarak bilinen düzenlemeyi doğrudan etnik ayrımcılık olarak değerlendirdi. Danimarka’daki sosyal konut bölgelerinde uygulanan bu yasa, göçmen kökenli bireyleri hedef aldığı gerekçesiyle uzun süredir eleştirilmekteydi.

Söz konusu yasa, nüfusunun en az %50’si “Batı dışı” kökenden gelen bireylerden oluşan mahalleleri “paralel toplum” olarak sınıflandırıyor. Bu sınıflandırma sonucunda belediyeler ve konut idareleri, bu bölgelerdeki sosyal konutların %40’ını ya yıkmak ya da elden çıkarmak zorunda kalıyor. Böylece pek çok göçmen aile, yaşadıkları evlerden tahliye edilerek başka bölgelere yönlendiriliyor.

AB hukuk danışmanına göre, Danimarka mevzuatındaki “Batılı” ve “Batı dışı” ayrımı doğrudan etnik kökene dayalı bir uygulamayı beraberinde getiriyor. Her ne kadar tahliyeler doğrudan etnik kimlik üzerinden yapılmıyor olsa da, uygulamanın sonucunda etnik kökeni farklı bireylerin doğrudan olumsuz etkilendiği vurgulanıyor. Bu durum, AB’nin ayrımcılığa karşı hukuki ilkeleriyle çelişiyor.

Dava, Kopenhag’daki Mjølnerparken ve Slagelse’deki Schackenborgvænge konut alanlarında yaşayan göçmenlerin şikâyetleri sonrası Danimarka yüksek mahkemeleri tarafından AB Adalet Divanı’na taşındı. Eğer mahkeme danışmanın görüşünü kabul ederse, Danimarka yasalarının AB hukuku ile uyumlu hale getirilmesi zorunlu olacak. Bu da hem yasa metninin hem de uygulama biçimlerinin ciddi biçimde revize edilmesini gerektirebilir.

İnsan hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşları bu gelişmeyi önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriyor. Kararın, Avrupa genelinde göçmenlere yönelik kısıtlayıcı politikaların yeniden gözden geçirilmesine zemin hazırlayabileceği düşünülüyor.

NordicHaber.com / Kaynak: theguardian

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir