Pts. Tem 21st, 2025

Kopenhag | 10 Temmuz 2025

Danimarka, yapay zekâ teknolojileriyle üretilen sahte görüntü ve ses kayıtlarının yol açtığı kimlik ihlallerine karşı Avrupa’da öncü bir hamleye hazırlanıyor. Kültür Bakanlığı tarafından hazırlanan yasa tasarısı, vatandaşlara kendi yüzleri, sesleri ve dijital benzerlikleri üzerinde yasal hak tanımayı amaçlıyor. 26 Haziran’da kamuoyuna açıklanan bu teklif, Avrupa’da yapay zekâ kaynaklı kimlik sahteciliğine karşı hazırlanan ilk kapsamlı yasal düzenleme olma özelliğini taşıyor.

Tasarı yasalaşırsa, her Danimarka vatandaşı kendi fiziksel görüntüsü ve sesi üzerinde özel mülkiyet hakkına sahip olacak. Özellikle sosyal medya platformlarında hızla yayılan deepfake (derin sahte) içeriklere karşı bireylerin kişilik haklarını korumayı hedefleyen yasa, sadece sıradan vatandaşları değil, sanatçıları da kapsıyor. Bakanlık, yapay zekâ yoluyla sanatçıların seslerinin ve performanslarının izinsiz kopyalanmasının ciddi bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekti. Kültür Bakanı Jakob Engel-Schmidt, “Bedenin, sesin ve yüzün sana aittir. Teknoloji, yasaların gerisinde kalmamalı,” sözleriyle yasanın gerekçesini özetledi.

Yasa, cezai yaptırımlar öngörmese de, mağdur bireylerin sivil hukuk yoluyla tazminat talep etmelerine imkân sağlayacak. Buna karşın, dijital platformlar için daha sert yaptırımlar gündemde. Avrupa Dijital Hizmetler Yasası (DSA) kapsamında, kullanıcıların şikâyetlerine rağmen derin sahte içerikleri kaldırmayan şirketlere yüksek para cezaları uygulanabilecek. Engel-Schmidt, bu konuda platformların sorumluluklarını ciddiye alması gerektiğini vurguladı.

Yasa teklifi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve AB düzenlemeleriyle uyumlu şekilde hazırlanıyor. Bu çerçevede, satir, sanat ve ifade özgürlüğünü koruyacak özel hükümler içermesi bekleniyor. Danimarka hükümeti, tasarıyı yaz tatilinden önce parlamentoya sunmayı planlıyor. Yasalaşması ise yıl sonuna kadar öngörülüyor.

Bu adım, yapay zekâ çağında birey haklarını ve dijital güvenliği dengelemek isteyen diğer Avrupa ülkelerine de örnek olabilir. Uzmanlara göre, kimlik taklitlerinin hızla yaygınlaştığı dijital ortamda, böylesi düzenlemeler kişisel özgürlükleri korumanın anahtarı hâline geliyor.

NordicHaber.com / Kaynak: indiatimes

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir