Pts. Tem 21st, 2025

Stockholm’ün kalbinde, Gamla Stan’ın tarihi sokakları arasında yükselen Kungliga Slottet, yani İsveç Kraliyet Sarayı, yalnızca bir hükümdar konutu değil, aynı zamanda ülkenin tarihî derinliğini ve monarşik geleneğini yansıtan muazzam bir semboldür.

Bu sarayın tarihi, aslında çok daha eski bir kaleye, Tre Kronor – Üç Taç Kalesi’ne kadar uzanır. 13. yüzyılda inşa edilen bu kale, yüzyıllar boyunca İsveç krallarının ikametgahı olarak hizmet verdi. Ancak 1697 yılında çıkan büyük bir yangın, kaleyi neredeyse tamamen yok etti. İsveç halkı için büyük bir kayıp olan bu yangın, aynı zamanda bir fırsata dönüştü. Çünkü yerine, İsveç barok mimarisinin başyapıtı olacak yeni bir saray inşa edildi: Kungliga Slottet.

Yeni sarayın mimarı, dönemin en ünlü isimlerinden biri olan Nicodemus Tessin the Younger idi. Yapımına 1697 yılında başlanan saray, farklı dönemlerde tamamlanan bölümleriyle yaklaşık yarım asır sonra, 1754’te tam anlamıyla kullanılabilir hale geldi. Bu görkemli yapının inşası, İsveç’in büyük güçler arasında sayıldığı bir döneme, yani “Stormaktstiden”e denk gelir.

Kungliga Slottet bugün 600’den fazla odaya, gösterişli salonlara, tören odalarına ve tarihî dairelere sahiptir. Sarayın mimarisi, barok ve rokoko unsurlarını bir arada barındırırken, iç dekorasyon ise İsveç zarafetini ve minimalist anlayışını yansıtır.

Saray, sadece bir konut değil; devlet törenlerinin düzenlendiği, resmî misafirlerin ağırlandığı, hatta yeni yıl konuşmalarının yapıldığı ulusal bir merkezdir. Her gün düzenlenen nöbet değişim töreni, hem yerel halk hem de turistler için popüler bir gelenektir. Bu törende, İsveç Kraliyet Muhafızları geleneksel kıyafetleriyle görsel bir şölen sunar.

Sarayın içinde ziyaretçilere açık olan birçok önemli bölüm bulunur. Örneğin:

  • Kraliyet Daireleri (Representationsvåningarna): Devlet törenlerinin yapıldığı ihtişamlı salonlardır.

  • Kraliyet Hazinesi (Skattkammaren): Taçlar, kılıçlar ve diğer kraliyet mücevherleri burada sergilenir.

  • Antik Müze (Gustav III’s Antikmuseum): 18. yüzyıldan kalma antik Roma ve Yunan heykelleri koleksiyonuna ev sahipliği yapar.

İlginç bir detay ise, İsveç Kralı ve Kraliyet ailesi bu sarayda yaşamaz. Onların özel yaşam alanı, Stockholm’ün dışında, daha sakin ve doğayla iç içe bir yer olan Drottningholm Sarayı’dır. Ancak Kungliga Slottet, hâlâ resmî kraliyet sarayı olarak kullanılır ve İsveç monarşisinin sembolik merkezidir.

Bu eşsiz yapı, yalnızca mimarisiyle değil, yüzyıllardır devam eden tarihî mirasıyla da göz kamaştırıyor. Gamla Stan’ı gezerken yükselen bu sarayı görmek, İsveç’in yalnızca bugünü değil, geçmişini de hissetmek anlamına gelir.

NordicHaber / Tarih Editörü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir